Türkiye'nin en iyi sağlık internet sitesine hoş geldiniz.

Gebelik Döneminde Selülit Oluşumu Engellenebilir mi?

Genellikle kalça ve bacak bölgelerindeki derinin portakal kabuğu görünümü almasına selülit denir. Selülit sıradan bir yağlı doku değildir. Özellikle deriye yakın yağ dokusunun hasara uğramasıyla oluşur.

Yağ dokusu etrafındaki liflerin. (kollajen ve elastin) yapısının bozulmasıyla, yağ hücreleri küçük lobüller halinde sıkışarak "portakal kabuğu" görünümü ortaya çıkar.

Neden oluşur?

Hormonların önemli düzeyde değişim gösterdiği ergenlik, menopoz gibi dönemlerin yanında gebelik sürecinde de selülit'in görülme sıklığı artmaktadır. Hamilelik sırasında artan hormonlar (östrojen), selülit oluşumuna neden olmaktadır.

Ayrıca, kişinin genetik yapısı, metabolizma hızı, dolaşım sistemi, sindirim ve boşaltımda yaşadığı sorunlar, doğum kontrol haplarının kullanılmış olması, alınan hormon ilaçları, dengesiz ve düzensiz beslenme, aşırı hareketsizlik, stres, sigara ve alkol tüketimi de selülit oluşumuna etki eden faktörlerdir. Gebelik sırasında selülitteki artışın ikinci bir sebebi artan kilolar ve hareketsiz yaşam tarzıdır.

Nasıl seyreder?

Hamilelik sırasında özellikle son aylarda artış gösteren selülit görünümü, doğum sonrası bir miktar gerilese de önceki haline ne yazık ki dönememektedir.

Önlem alınabilir mi?

Sağlıklı bir gebelik geçirmek için yapılacak uygulamalar, hamilelik sırasında oluşan selülit artışını da sınırlı tutmaya yarayacaktır. Bunlar;

  • Gün içerisinde bolca sıvı alınmalı ve doktorunuzun izin verdiği ölçüyü dikkate de alarak, 2 litre altına inmemelidir.
  • Yemeklerde tuz kullanımı kısıtlanmalıdır
  • Yağ tüketimi azaltılmalı. Özellikle bitkisel kökenli yağlar kullanılmalıdır.
  • Basit şekerleri içeren gıdalar daha az tüketilmelidir
  • Çikolata ve kolalı içecekler çok tüketilmemelidir. Kahve de çok az tüketilmelidir.
  • Fast food'tan mümkün olduğu ölçüde uzak durulmalıdır.
  • Bol miktarda salata ve sebze yenmeli ve katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durulmalıdır
  • Banyo yaparken, özellikle bacaklara kese yapılmalı ve sıcak su ile yıkanılmaktan kaçınılmalıdır.
  • Düzenli olarak egzersiz yapılmasının çok faydası olacaktır.
  • Yüksek topuklu ayakkabılar giyilmemelidir.

Tedavisi var mı?

Hamilelik sırasında selülit tedavileri uygulanamaz. Sadece yukarıda verilen öneriler çerçevesinde selülit gelişimini azaltılmaya çalışılması en doğru yaklaşımdır. Hamilelik sırasında her ne kadar ciltten emilmediği, etkisinin sınırlı olduğu söylense de selülit kremleri kullanılmamalıdır.

Bu kremlerin içerdiği etkin maddelerin bebeğe etkileri hakkında yapılan araştırmalar sınırlıdır. Her şeye rağmen yinede selülitiniz olabilir. Doğum sonrası mezoterapi, lipoliz, MLS, elektrostimulasyon, infrared ışınları, endermoloji-LPG, oksijenterapi gibi birçok yöntem değişik derecelerde selülit tedavisinde faydalı olmaktadır.

Anlatılan bu değişikliklerin hepsi her gebede oluşmaz, ama hamilelik sürecinden cildiniz mutlaka etkilenerek, gebelik öncesi cilt özelliklerinize göre önemli farklılıklar gösterecektir. Bazı kişilerde cildin özellikleri daha abartılı hale gelebilirken (örneğin yağlı cilt daha yağlı, kuru cilt daha kuru), önceki cildinize göre daha farklı bir konuma da geçebilir (kuru cildin, normal, karma veya yağlı cilt özelliklerine değişmesi ya da yağlı cildin daha az yağlı, karma veya kurumaya meyilli cilt özelliklerine değişmesi gibi).

Bundan dolayı gebelik sırasındaki cilt özelliklerinizin değişimlerine karşı dikkatli olmalı, günlük bakımlarınızı yeni gereksinimlerinize göre düzenlemelisiniz. Çünkü yeni cildinize göre uygun olmayan ürünlerin kullanımı kozmetik sorunlar oluşmasına sebep olabilir. Eğer olanağınız varsa cildinizi bu konuda bir uzmana göstererek son durumu hakkında bilgi atmak veya bir cilt analizi yaptırmak faydalı olabilecektir.

Gebelik sırasında cilt düzenli olarak günde bir veya iki kez temizlenmelidir. Temizleyici ürün cilt yapısına uygun olmalıdır. Yağlı ve karma ciltler köpük veya jel şeklindeki temizleyici ürünleri kullanabilirler. Bu ürünlerin aşırı kurutucu olmasından kaçınılmalıdır. Çok kuru ve hassas ciltlerde ise cilt yapılarına uygun jel, köpük veya süt seklindeki ürünler kullanılmalıdır.

Temizlik sonrası nemlendirici kullanılması da ihmal edilmemelidir. Yağlı ciltler, yağ içermeyen oil-free ibareli krem ya da losyonlar kullanırken, kuru ve hassas ciltler cilt tiplerine uygun daha yağlı ürünleri tercih etmelidirler. Nemlendirici kullanım sıklığı cildin ihtiyacına ve dış etkenlere göre değişir. Günde iki kez veya da sık kullanılabilir.

Hamilelik sürecinde yüz bakımı yanında vücut bakımını da ihmal etmemek gerekir. Çok önemli değişimlerin olduğu ciltte, karın en fazla etkilenen bölgelerin başında gelir. Çatlaklar oluşmasa da karın ve basen cildinde gerilmeler, cilt salgılarının değişmesi özel bakım gereksinimini doğurmaktadır.

Hamileliğe bağlı terleme artışı ve kilo artısı nedeniyle kasık, göğüs altı ve koltuk altı gibi kıvrım bölgelerinde pişik, isilik veya mantar oluşma riski artabilir. Bu durumların oluşmaması için banyodan sonra iyi kurulanmasına dikkat edilmelidir.

Gebelikte terlemeye bağlı banyo ihtiyacı da artabilir. Banyo esnasında suyun çok soğuk ve çok sıcak olmamasına dikkat edilmeli; ılık su kullanılmalıdır. Sıcak duş ve uzun süre su altında kalınması cildin kurumasına yol açarak, çatlaklar için zemin hazırlar. Arada bir yapılacak hafif kese, hem ölü hücrelerin atılmasını sağlar hem de kan dolaşımını arttırarak, cildi daha sağlıklı konumda tutar. Cildinizde kuruluk yasıyorsanız, normal sabun veya vücut şampuanları kullanmak yerine cildin nemlenmesini sağlayacak gliserin bazlı sabunlar kullanabilirsiniz veya banyo esnasında vücut yağlarından yararlanabilirsiniz.

Banyodan çıktıktan sonra vücudunuza mutlaka nemlendirici krem sürmeyi ihmal etmemelisiniz. Kalça, karın bölgesi ve meme de meydana gelebilecek çatlaklara karşı koruma için düzenli olarak bu bölgelere güçlü nemlendiriciler kullanılarak masaj yapılması çok faydalı olacaktır.

Özel koruyucu ve cildi destekleyici moleküller ihtiva eden çatlak kremlerini de maddi olanaklarınız ölçüsünde kullanmanız, cildinizin direncini önemli ölçüde arttıracaktır. Bu konu bağlamında son olarak en çok dikkat etmeniz gereken konu, ıslak zeminde kayıp düşmeyi önleyecek tedbirleri almanızdır. Yine olası gelişebilecek problemlere karsı banyonun kapısını kilitlememeniz gerekir.

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

Yorum yapın

Site İçi Arama